Gerçekten çekici görünüyorsun.
- You really do look stunning.
Şu elbise üstünde çok güzel görünür.
- That dress looks stunning on you.
O şaşırtıcı bir şekilde güzeldir.
- She is stunningly good-looking.
Bu, çarpıcı bir haber.
- This is stunning news.
Koreograf çarpıcı bir dans rutini yarattı.
- The choreographer created a stunning dance routine.