present participle of to send

listen to the pronunciation of present participle of to send
English - Turkish

Definition of present participle of to send in English Turkish dictionary

sending
{i} gönderme

Senin adına birini göndermek yerine, sen gitsen ve şahsen konuşsan daha iyi olur. - Instead of sending somebody on your behalf, you had better go and speak in person.

Üç yıl önce Noel kartları göndermeyi durdurdum. - I stopped sending Christmas cards a few years ago.

sending
(Bilgisayar) gönderilen
sending
(Bilgisayar) gönderirken

Onu hastaneye gönderirken hiç zaman kaybetmedik. - We lost no time sending him to the hospital.

sending
(Bilgisayar) gönderiyor

Sana hava yoluyla bir doğum günü hediyesi gönderiyorum. - I am sending you a birthday present by air mail.

Size mektubumun bir kopyasını gönderiyorum. - I am sending a copy of my letter to you.

sending
(Bilgisayar) gönderiliyor
sending
yollama
sending
{f} gönder

Yıl sonu hediyeleri gönderme Japonya'ya özgü geleneklerden biridir. - Sending year-end gifts is one of the customs peculiar to Japan.

Senin adına birini göndermek yerine, sen gitsen ve şahsen konuşsan daha iyi olur. - Instead of sending somebody on your behalf, you had better go and speak in person.

sending
göndererek

Bir Florida şehri sokaklardaki tuzlu suyu emmek için vakum hortumları ile donatılmış tanker kamyonları göndererek düzenli gelgit sel baskınına karşılık veriyor. - A Florida city is responding to regular tidal flooding by sending out tanker trucks equipped with vacuum hoses to suck saltwater off the streets.

Dizel göndererek bana yardım eder misin? - Could you help me by sending diesel?

sending
{i} sevk
English - English
sending
present participle of to send
Favorites