present participle of to send

listen to the pronunciation of present participle of to send
English - Turkish

Definition of present participle of to send in English Turkish dictionary

sending
{i} gönderme

Yıl sonu hediyeleri gönderme Japonya'ya özgü geleneklerden biridir. - Sending year-end gifts is one of the customs peculiar to Japan.

Toplantı gündemini göndermedeki gecikme için özür dilerim. - I apologize for the delay in sending the agenda.

sending
(Bilgisayar) gönderilen
sending
(Bilgisayar) gönderirken

Onu hastaneye gönderirken hiç zaman kaybetmedik. - We lost no time sending him to the hospital.

sending
(Bilgisayar) gönderiyor

Sana hava yoluyla bir doğum günü hediyesi gönderiyorum. - I am sending you a birthday present by air mail.

Size mektubumun bir kopyasını gönderiyorum. - I am sending a copy of my letter to you.

sending
(Bilgisayar) gönderiliyor
sending
yollama
sending
{f} gönder

Yıl sonu hediyeleri gönderme Japonya'ya özgü geleneklerden biridir. - Sending year-end gifts is one of the customs peculiar to Japan.

Senin adına birini göndermek yerine, sen gitsen ve şahsen konuşsan daha iyi olur. - Instead of sending somebody on your behalf, you had better go and speak in person.

sending
göndererek

Dizel göndererek bana yardım eder misin? - Could you help me by sending diesel?

Etna, Sicilya göğüne lav ve duman göndererek püskürdü. - Mount Etna has erupted, sending lava and ash plumes into the Sicilian sky.

sending
{i} sevk
English - English
sending