Definition of present participle of to chew in English Turkish dictionary
- chewing
- {i} çiğneme
Yaramaz kız kaleminin sonunu çiğneme alışkanlığı içinde.
-The nervous girl is in the habit of chewing the end of her pencil.
Lenny'nin nasıl çiğnemeden veya boğulmadan tam bir sosisli sandvici yutabildiğine bak? Bu nedenle üst idare onu bu kadar fazla sever.
-See how Lenny can swallow an entire hot dog without chewing or choking? That's why upper management loves him so much.
- chewing
- {f} çiğne
Lenny'nin nasıl çiğnemeden veya boğulmadan tam bir sosisli sandvici yutabildiğine bak? Bu nedenle üst idare onu bu kadar fazla sever.
-See how Lenny can swallow an entire hot dog without chewing or choking? That's why upper management loves him so much.
Onun, kalemini çiğneme gibi kötü alışkanlığı vardır.
-He has the bad habit of chewing his pencil.
- chewing
- (isim) çiğneme
- chewing
- çiğneyerek
- chewing
- (Hayvan Bilim, Zooloji) çiğneyici
- chewing
- çiğnemek
Onun kurşun kalemini çiğnemek gibi kötü bir alışkanlığı var.
-She has a bad habit of chewing on her pencil.
Aspirin çiğnemek kötü bir fikirdir.
-Chewing aspirin is a bad idea.
Related Terms
Definition of present participle of to chew in English English dictionary
- chewing