present participle of threaten

listen to the pronunciation of present participle of threaten
English - Turkish

Definition of present participle of threaten in English Turkish dictionary

threatening
tehdit

İşçi sendikaları hükümeti genel grevle tehdit etmekteydi. - The labor unions had been threatening the government with a general strike.

Bu yağmur tehdit ediyor. - It is threatening to rain.

threatening
{s} tehditkâr

Gökyüzü tehditkar görünüyor. - The sky looks threatening.

Bu sabah üç tane tehditkar telefon aldım. - I received three threatening phone calls this morning.

threatening
{s} endişe verici
threatening
kokorozlamak
threatening
tehdit edici

Tom Mary'ye tehdit edici bir görüntü verdi. - Tom gave Mary a threatening look.

Tom zaten tehdit edici üç telefon mesajı aldı. - Tom has already gotten three threatening phone messages.

threatening
{s} tehdit eden

Tom gece tehdit eden ruhlar tarafından çevrildiğini düşündü. - Tom thought he was surrounded at night by threatening spirits.

English - English
threatening
present participle of threaten
Favorites