present participle of teach

listen to the pronunciation of present participle of teach
English - Turkish

Definition of present participle of teach in English Turkish dictionary

teaching
öğretmenlik

Onun mesleği öğretmenliktir. - Her occupation is teaching.

Amcam geçen yıl öğretmenlikten emekli oldu, fakat üniversitede bir görevi hâlâ sürdürebiliyordu. - My uncle retired from teaching last year, but he still managed to hang onto a position at the university.

teaching
öğretim

Okulumuz onun öğretim metotlarını benimsedi. - Our school adopted his teaching methods.

Ben bu öğretim yöntemine inanıyorum. - I believe in this method of teaching.

teaching
{f} öğret

Senin İngilizce öğretme yöntemin saçmadır. - Your method of teaching English is absurd.

Tüm öğretmenler gençtiler ve öğretmeyi sevdiler. - All our teachers were young and loved teaching.

teaching
ders

Tom şu anda bir sınıfa ders veriyor. - Tom is teaching a class right now.

Flandre'da İngilizce olarak ders veren profesör ve öğretim elemanlarının yüzde 10 ila 20 arasındakileri, gerekli dil seviyesine ulaşmadılar. - In Flanders between 10 and 20 percent of professors and lecturers teaching in English did not attain the required language level.

teaching
öğreti

Tom bize Fransızca öğretiyor. - Tom is teaching us French.

Amerika Birleşik Devletleri ve Çin gibi farklı dilleri olan iki güçlü devlet ilköğretim okullarında Esperanto deneysel öğretimi üzerinde anlaşmaya varsalardı ne olurdu? - What would happen if two powerful nations with different languages - such as United States and China - would agree upon the experimental teaching of Esperanto in elementary schools?

teaching
(isim) ders, öğretim, öğretme, öğretmenlik
teaching
{i} öğreti, ilke
teaching
{i} öğretme, öğretim
teaching
öğretim/öğreti
teaching
teaching machine öğretici makina
English - English
teaching
present participle of teach
Favorites