Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
Başkalarının acı çekmelerini izlemek, neden bu kadar hoşumuza gidiyor?
- Why do we feel schadenfreude over others' suffering?
Acı çekme hayatın sefaletinden kaynaklanıyor.
- My suffering is due to life’s miseries.
O, ağır bir hastalıktan acı çekiyor.
- He is suffering from an aggravated disease.
Hayat niçin o kadar acı dolu?
- Why is life so full of suffering?
Ciddi bir hastalıktan ötürü acı çekiyor.
- He is suffering from a serious illness.
Bazılarına göre hayat zevktir, diğerlerine göre acı çekmektir.
- To some life is pleasure, to others suffering.
Çile çekmekten saçı ağardı.
- Her hair grayed with suffering.