Gerçekten çekici görünüyorsun.
- You really do look stunning.
O şaşırtıcı bir şekilde güzeldir.
- She is stunningly good-looking.
Alice çok güzel bacaklara sahip.
- Alice has stunning legs.
Bu, çarpıcı bir haber.
- This is stunning news.
Koreograf çarpıcı bir dans rutini yarattı.
- The choreographer created a stunning dance routine.