Neden şimdi duruyorsun?
- Why are you stopping now?
Neden Boston'da duruyoruz?
- Why are we stopping in Boston?
Fırtınanın durması söyle dursun, çok daha fazla yoğunlaştı.
- Far from stopping, the storm became much more intense.
Durmadan sık sık saatlerce çalışırdı.
- He would often work for hours without stopping.
Onları durdurmanın imkanı yoktu.
- There was no stopping them.
Arabayı durdurmaya ve biraz dinlenmeye ne dersin?
- How about stopping the car and taking a rest?