Evin sallanışını hissetmiyor musun?
- Don't you feel the house shaking?
Tom Skeleton'un her organı sallanıyordu ve titriyordu.
- Tom Skeleton was shaking and trembling in every limb.
Ev sallanmaya başladı.
- The house started shaking.
Evin sarsılmasını hissedebiliyordum.
- I could feel the house shaking.
Yer sarsılmaya başladı.
- The ground started shaking.
O, sakin bir ifadeyi sürdürmeye çalıştı, ama onun titreyen elleri ona ihanet etti.
- He tried to maintain a calm expression, but his shaking hands betrayed him.