present participle of put

listen to the pronunciation of present participle of put
English - Turkish

Definition of present participle of put in English Turkish dictionary

putting
hafifçe vur/koy
putting
{f} koy

Hayallerinize paramı koymakla ilgilenmiyorum. - I have no interest in putting my money into your dreams.

Tom çantasına eşyalarını koyuyor. - Tom is putting stuff in his backpack.

putting
koyarak

Her şeyi bir tekneye koyarak riske atmayın. - Don't risk putting everything in one boat.

O kili ateşe koyarak sertleştirdi. - He hardened clay by putting it into a fire.

putting
{i} yerleştirme

Arşivlerimizin sistematik bir sınıflandırmasını yerleştirmek büyük bir zaman tasarrufu olabilir. - Putting in place a systematic classification of our archives could be a great time saver.

putting
koyuyor

Tom çantasına eşyalarını koyuyor. - Tom is putting stuff in his backpack.

Bebeğimi yatağa koyuyorum. - I am putting my baby into the bed.

English - English
putting