O havuz gerçekten davetkar görünüyor.
- That pool really looks inviting.
Su sıcak ve davetkardı.
- The water was warm and inviting.
Tom'u ve Mary'yi partime davet etmediğim için kendime sitem edebilirdim.
- I could kick myself for not inviting Tom and Mary to my party.
Partiye gidemem, yine de beni davet ettiğin için teşekkür ederim.
- I cannot go to the party, but thank you for inviting me all the same.