Vazgeçmek cevap değildir.
- Giving up isn't the answer.
Ailem için tatilimden vazgeçmeye razı oldum.
- I concurred in giving up my vacation for my family.
Tom neredeyse vazgeçti.
- Tom has all but given up.
Tom, kazadan beri profesyonel bir dansçı olma umudundan vazgeçti.
- Since the accident, Tom has given up hope of becoming a professional dancer.