Peki, işte flört etmeye ne dersin?
- So, what about flirting at work?
Seninle flört etmiyorum!
- I'm not flirting with you!
Tom bütün gece Mary ile flört ediyordu.
- Tom has been flirting with Mary all night.
Tom Mary ile flört ediyor gibi görünüyor.
- It looks like Tom is flirting with Mary.
Kız kardeşimle flört etmeyi bırak.
- Stop flirting with my sister.
Tom Mary ile flört etmeye başladı.
- Tom began flirting with Mary.