Seninle flört etmiyorum!
- I'm not flirting with you!
Tom onunla flört ettiğimi düşünüyordu.
- Tom thought I was flirting with him.
Tom ve Mary her zaman birbirleriyle flört ediyorlar.
- Tom and Mary are always flirting with each other.
Tom'u karımla flört ederken yakaladım.
- I caught Tom flirting with my wife.
Peki, işte flört etmeye ne dersin?
- So, what about flirting at work?
Kız kardeşimle flört etmeyi bırak.
- Stop flirting with my sister.