English - Turkish
Definition of present participle of flash in English Turkish dictionary
- flashing
- {i} etek, yağmur sularına karşı konulan saç örtü
- flashing
- yağmurdan korumak için saç kaplama
- flashing
- parlama
- flashing
- baca eteği
- flashing
- çakma
- flashing
- parlayan
- flashing
- yanıp sönen
Leyla, arabasının arkasında yanıp sönen mavi ışıkları gördü.
-Layla saw blue lights flashing behind her car.
- flashing
- suni seylâp yapma
- flashing
- parlayan şey veya kimse
Related Terms
English - English
Definition of present participle of flash in English English dictionary
- flashing
present participle of flash
Hyphenation
pres·ent par·ti·ci·ple of flashPronunciation
Resimler
Favorites