present participle of fix

listen to the pronunciation of present participle of fix
English - Turkish

Definition of present participle of fix in English Turkish dictionary

fixing
tutturma
fixing
uyma
fixing
(Kanun) ayarlama
fixing
teçhizat
fixing
saptayıcı
fixing
{f} uy
fixing
kurma
fixing
bağlama
fixing
{i} aksesuar
fixing
sabitleştirerek
fixing
{i} tespit
fixing
{i} fiksaj [fot.]
fixing
(isim) sabitleme, dikme, tespit, tamir, fiksaj [fot.]
fixing
(Tıp) Dokunun parafin v.b. madde içinde tesbit edilmesi, organ veya oluşumun ilaçlı eriyiğe konulması
fixing
{i} sabitleme
fixing
{i} tamir

Ted saatleri tamir etmede iyidir. - Ted is good at fixing watches.

Eve giderken bulduğum radyoyu tamir ediyorum. - I'm fixing the radio I found on my way home.

fixing
{i} dikme
English - English
fixing
present participle of fix
Favorites