Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
English - Turkish
Definition of present participle of cycle in English Turkish dictionary
- cycling
- [n] bisiklete binme
- cycling
- {f} bisiklete bin: prep.bisiklete bi
- cycling
- (Nükleer Bilimler) çevrim
- cycling
- bisiklete binme
Şu genç adam bisiklete binmeye çok düşkün.
-That young man is very keen on cycling.
Bisiklete binmeyi severim.
-I'd like to go cycling.
- cycling
- bisiklet sürme
Yağmur yağsa bile, bisiklet sürmeye giderim.
-I will go cycling even if it rains.
Tom bana yarın yağmur yağmasa Mary ile birlikte bisiklet sürmeye gideceğini söyledi.
-Tom told me that if it didn't rain tomorrow he'd go cycling with Mary.
- cycling
- {i} bisikletçilik
Bisikletçilik dünyasına hoş geldiniz.
-Welcome to the world of cycling.
Tom'un hobileri bahçevanlık, yelken sporu, marangozluk ve bisikletçiliktir.
-Tom's hobbies are gardening, sailing, carpentry and cycling.
- cycling
- periyodik işletme
Related Terms
English - English
Definition of present participle of cycle in English English dictionary
- cycling
present participle of cycle
Hyphenation
pres·ent par·ti·ci·ple of cy·clePronunciation
Resimler
Favorites