present participle of create

listen to the pronunciation of present participle of create
English - Turkish

Definition of present participle of create in English Turkish dictionary

creating
{f} yarat

Moskova’da kendi elleriyle bir mucize yaratan genç bir Kırgız kadın, Dağıstanlıları şaşırttı. - A young Kyrgyz woman, creating a miracle with her own hands in Moscow, amazed the Dagestanis.

Ayrılıkçı hareket ülke içinde çatışma yaratıyor. - The separatist movement is creating conflict within the country.

creating
yaratma

O bir suçun öyküsünü yaratmada iyidir. - She's good at creating the narrative of a crime.

Sıfırdan bir ülke yaratmada bir deney gerçekleştirin. - Perform an experiment in creating a country from scratch.

English - English
creating
present participle of create
Favorites