Bu ikna edici bir açıklama.
- That's a convincing explanation.
Tom oldukça ikna edici olabilir.
- Tom can be pretty convincing.
Tom'un açıklaması inandırıcı geldi.
- Tom's explanation sounded convincing.
Çok inandırıcı görünmüyor.
- It doesn't look too convincing.
Tom'u gitmemeye ikna etme sorunum vardı.
- I had trouble convincing Tom not to leave.
Tom'u doğru şeyi yapması için ikna etmek zordu.
- Convincing Tom to do the right thing was hard.
Çok inandırıcı görünmüyor.
- It doesn't look too convincing.
O oldukça inandırıcı.
- It's pretty convincing.
İkna etmeye ihtiyacı olan Tom'dur.
- It's Tom who needs convincing.
Tom'u gitmemeye ikna etme sorunum vardı.
- I had trouble convincing Tom not to leave.