İngilizce ödevime yardım edecek misin? Tabii ki de.
- Will you help me with my English homework? Certainly.
Dışarıya çıkamam çünkü çok ödevim var.
- I can't go out because I have a lot of homework.
Matematik ev ödevi beklediğimden daha kolay çıktı.
- The math homework proved to be easier than I had expected.
Ev ödevimi yapıyorum.
- I'm doing my homework.
Hazırlık eksikliğinden sınavda başarısız oldu.
- He failed in the examination for lack of preparation.
Tom onun için hazırlıklı değildi.
- Tom hadn't been prepared for that.
Onun ebeveynleri onun yaz mevsimini hazırlık okulunda geçirmesini ısrar etti.
- Her parents insisted that she spend the summer in prep school
Ayrıca hazırlayacak ev ödevin vardı.
- After all, you had homework to prepare.