I agree with the ban in principle, but in practice it will be extremely difficult.
- Ben prensip olarak yasağa katılıyorum fakat uygulamada oldukça zor olacak.
He remained steadfast to his principles.
- O prensiplerine sadık kaldı.
I make it a rule to study math every day.
- Her gün matematik çalışmayı prensip edinirim.
He makes it a rule never to speak ill of others.
- Başkaları hakkında kötü konuşmamayı kendisine prensip olarak benimsemektedir.