English - Turkish
Definition of premeditated; planned; designed; as, a studied insult in English Turkish dictionary
- studied
- {f} çalış
Sıkı çalışsa, sınavı geçebilir.
-If he studied hard, he could pass the exam.
Keşke sınav için daha sıkı çalışsaydım.
-If only I had studied harder for the exam.
- studied
- çalışılan
- studied
- iyice düşünülmüş
- studied
- okudu
Kuzenim Teddy Fransızcayı üniversitede asıl branş olarak aldı ve bir yıl Paris'te okudu.
-My cousin Teddy majored in French in college and studied in Paris for one year.
O İngiliz tarihi okudu.
-He studied English history.
- studied
- {s} kasıtlı
- studied
- düşünülmüş
- studied
- studiedlymaksatla
- studied
- düşünerek yapılmış
- studied
- {s} üzerinde çalışılmış
- studied
- mahsus yapılmış
- studied
- {s} önceden prova edilmiş gibi
- studied
- {s} zoraki
- studied
- iyi mütalâa olunmuş
- studied
- {s} yapmacık
- studied
- {s} prova edilmiş
- studied
- mahsus
- studied
- {s} sahte
- studied
- incele/oku/çalış
Related Terms
English - English
Definition of premeditated; planned; designed; as, a studied insult in English English dictionary
- studied
premeditated; planned; designed; as, a studied insult
Hyphenation
premeditated; planned; designed; as, a stud·ied in·sultPronunciation
Resimler
Favorites