preliminary election in which party candidates and leaders are chosen

listen to the pronunciation of preliminary election in which party candidates and leaders are chosen
English - Turkish

Definition of preliminary election in which party candidates and leaders are chosen in English Turkish dictionary

primary
{s} başlıca

Gösteri Stokçular Amerika'da koltuk psikolojinin başlıca nedenlerinden biridir. - The show Hoarders is one of the primary causes of armchair psychology in America.

primary
{s} birincil

Aile için sevgi bizim birincil görevimiz. - Love for the family is our primary duty.

Birincil doktorun kim? - Who's your primary physician?

primary
{s} ana

On iki rengin bir toplamı için üç ana renk ve dokuz ikinci derecede renk vardır. - There are three primary colours and nine secondary colours for a total of twelve colours.

Fransızca Tom'un ana dilidir. - French is Tom's primary language.

primary
öncelikli

Benim öncelikli ilgim sizin güvenliğinizdir. - My primary concern is your safety.

Nereye gideceğim ve ne göreceğim benim öncelikli ilgilerim. - Where to go and what to see were my primary concerns.

primary
(sıfat) ilk, birinci, baş, başlıca, ana, temel, en başta gelen, birinci derecede, birincil
primary
asıl
primary
ilksel
primary
(Denizbilim) ilkil
primary
baş

Onun başarısızlığının ana nedeni tembelliktir. - The primary cause of his failure is laziness.

Dürüstlük onun başarısı için temel nedendir. - Honesty is the primary reason for his success.

primary
(İnşaat) ilk, birinci
primary
{s} en önemli, başlıca; temel, ana, asıl: primary problem en
primary
{s} temel

Dürüstlük onun başarısı için temel nedendir. - Honesty is the primary reason for his success.

Bilimin temel amacı gerçeği , yeni gerçeği bulmaktır. - The primary aim of science is to find truth, new truth.

primary
{i} ana renk

On iki rengin bir toplamı için üç ana renk ve dokuz ikinci derecede renk vardır. - There are three primary colours and nine secondary colours for a total of twelve colours.

Üç ana renk, diğer bütün renklerin temelidir. - The three primary colors are the basis of all the other colors.

primary
primer
primary
{s} birinci

Teleskopların birincil ve ikincil aynası vardır. - Telescopes have a primary and a secondary mirror.

Aile için sevgi bizim birincil görevimiz. - Love for the family is our primary duty.

primary
{i} uçucu kanat tüyü
primary
{s} birinci derecede
English - English
{i} primary
preliminary election in which party candidates and leaders are chosen

    Hyphenation

    pre·li·mi·na·ry e·lec·tion in which par·ty candidates and leaders are cho·sen

    Turkish pronunciation

    prilîmıneri îlekşın în hwîç pärti kändıdeyts ınd lidırz ır çōzın

    Pronunciation

    /prēˈləməˌnerē əˈleksʜən ən ˈhwəʧ ˈpärtē ˈkandədāts ənd ˈlēdərz ər ˈʧōzən/ /priːˈlɪməˌnɛriː ɪˈlɛkʃən ɪn ˈhwɪʧ ˈpɑːrtiː ˈkændədeɪts ənd ˈliːdɜrz ɜr ˈʧoʊzən/
Favorites