Osteoporoz ileri yaşlarda daha yaygındır ve genellikle menopoz sonrası kadınlar için bir sorundur.
- Osteoporosis is more common in advanced age, and is often a concern for post-menopausal women.
O ileri düzey bir Esperanto dersi alıyor.
- He is taking an advanced course in Esperanto.
Nehire doğru ilerlediler.
- They advanced to the river.
Askerler şehre doğru ilerledi.
- The soldiers advanced toward the town.
Onun ilerlemiş yaşı onun bir iş bulmasını engelliyor.
- His advanced age prevents him from getting a job.
Bu ülkenin askerî gücü çok gelişmiştir.
- The military power of this country is very advanced.
Japonya teknolojik olarak, en gelişmiş ülke oluyor.
- Japan is becoming the most advanced country technologically.