Her iki kelime de kullanıcının tercihine göre kullanılabilir.
- Both words can be used according to the preference of the user.
Birinin dinlediği müzik türü bir tercih meselesidir.
- The kind of music one listens to is a matter of preference.
Kaliteyi miktara tercih ederim.
- I prefer quality to quantity.
Futbolu beyzbola tercih ederim.
- I prefer soccer to baseball.
Klas ve farklı olmak için Hawaii tişörtümü ve yeşil şortumu giymeyi tercih ettim, ama çabucak beyaz gömlek ve siyah pantolona alıştım.
- I preferred wearing my Hawaiian T-shirt and green shorts to be cool and different, but I quickly got used to the white shirt and black slacks.
Japonya'ya gitmek istemeyi tercih etmemin sebebi onların çalışkan ve dürüst kişilikleridir.
- The reason I prefer to go to Japan is that the people in Japan are hardworking and have honest personalities.
Bu bir tercih değil, önceliktir.
- It's a priority, not a preference.
one Master David Hume, who making some use of his purse, gave him Letters to his friends in Scotland to preferre him to King James.
I prefer tea to coffee.
Tiberius preferred many to honours in his time, because they were famous whoremasters and sturdy drinkers .