prediction of a future event or condition (i.e. weather)

listen to the pronunciation of prediction of a future event or condition (i.e. weather)
English - Turkish

Definition of prediction of a future event or condition (i.e. weather) in English Turkish dictionary

forecast
tahmin etmek
forecast
tahmin

Hava tahmini göre tayfunun sahile yaklaşması muhtemeldir. - According to the weather forecast, the typhoon is likely to approach the coast.

Hava tahmini göre, yarın yağmur yağacak. - According to the weather forecast, it will rain tomorrow.

forecast
(isim) tahmin
forecast
(Askeri) ön tahmin
forecast
öngörüde bulunmak
forecast
önceden planlamak
forecast
(Ticaret) öntahmin
forecast
(Ticaret) öngörü
forecast
(Bahis) sırasız ikili
forecast
{f} tahmin et

Bu işte beklentileri karşılayamayacağını tahmin etmiştim. - I forecasted that you couldn't cut the mustard in this job.

Tom, hava durumunu tahmin etmede oldukça iyi bir iş çıkarıyor. - Tom does a pretty good job of forecasting the weather.

forecast
{i} kestirim
forecast
{f} tasarlamak
forecast
(Askeri) ÖN KESTİRMEK, ÖN TAHMİN
forecast
belirtisi olmak
forecast
(Mukavele) tahmin; önceden tahmin etmek
forecast
{i} tahmi

Yarın hava tahminine göre kar yağacak. - It will snow tomorrow according to the weather forecast.

Hava tahmini göre, yarın yağmur yağacak. - According to the weather forecast, it will rain tomorrow.

forecast
{f} (fore.cast/--ed) önceden tahmin etmek
forecast
hava tahmini

Hava tahmini göre, yarın yağmur yağacak. - According to the weather forecast, it will rain tomorrow.

Hava tahmini göre tayfunun sahile yaklaşması muhtemeldir. - According to the weather forecast, the typhoon is likely to approach the coast.

English - English
{i} forecast
prediction of a future event or condition (i.e. weather)
Favorites