Tom'un tahminlerinin hepsi gerçekleşti.
- All of Tom's predictions came true.
Bize sürpriz oldu, onun tahmini gerçekleşti.
- To our surprise, her prediction came true.
Çoğu öngörü başarısız.
- Many predictions fail.
Sizin öngörüleriniz neler?
- What are your predictions?
Ne garip, onun kehaneti gerçekleşti.
- Strange to say, his prediction has come true.
Onun kehanetleri gerçek oldu.
- Her predictions have come true.
Havanın yarın nasıl olacağını tahmin etmek zor.
- It's hard to predict what the weather will be like tomorrow.
Depremi önceden tahmin etmek gerçekten mümkün mü?
- Is it really possible to predict an earthquake?
Bu gece neyin rüyasını göreceğini tahmin etmenin bir yolu yok.
- There's no way to predict what you will dream tonight.
Tom sonuçları tahmin etmeye çalıştı.
- Tom attempted to predict the results.
It's tough to make predictions, especially about the future. Yogi Berra or Robert Storm Petersen (in translation from Danish).
... simulation which can be used for the direct prediction for ...
... to make the prediction, careful ...