practically; almost but not quite

listen to the pronunciation of practically; almost but not quite
English - Turkish

Definition of practically; almost but not quite in English Turkish dictionary

virtually
aslında, esas itibarıyla; âdeta: We're virtually done. Bitirdik sayılır. We had entered what was virtually a
virtually
aslında

Aslında tüm nüfusun sekizde birine herpes virüsleri bulaşmıştır. - Virtually the entire population is infected with one of eight herpes viruses.

virtually
sanal
virtually
esas itibarıyla
virtually
(Kanun) bilkuvve
virtually
adeta
virtually
hakikatte
virtually
sanal olarak
virtually
neredeyse

Bizim evimizle karşılaştırıldığında, onunki neredeyse bir saray. - Compared to our house, his is virtually a palace.

Evrimin bilimsel gerçeği o kadar büyük bir çoğunlukla kuruldu ki onu çürütmek neredeyse imkansızdır. - The scientific truth of evolution is so overwhelmingly established, that it is virtually impossible to refute.

virtually
hemen hemen

Öğrenme muhtemelen hemen hemen katıldığımız her faaliyette yer alır. - Learning probably takes place in virtually every activity in which we take part.

virtually
fiilen
virtually
gerçekte

Tom'u bizimle gelmesi için ikna etmek gerçekte imkansız olurdu. - It would be virtually impossible to convince Tom to come along with us.

English - English
virtually
practically; almost but not quite
Favorites