German - Turkish
Definition of prämisse in German Turkish dictionary
- önermenin nedeni olarak göstermek
- öncül
English - Turkish
Definition of prämisse in English Turkish dictionary
- assumption
- {i} sanı
- assumption
- {i} farzetme
O sadece bir farzetme.
-That was just an assumption.
- assumption
- hipotez
- assumption
- kibir
- assumption
- gurur
- assumption
- poz
- assumption
- azamet
- assumption
- farz
O sadece bir farzetme.
-That was just an assumption.
- assumption
- tahmin
- assumption
- (Mukavele) varsayım, kabul, tahmin
- assumption
- {i} takınma
- assumption
- {i} taslama
- assumption
- {i} varsayım, faraziye
- assumption
- tahmin,varsayım
- assumption
- (Askeri) VARSAYIM, FARAZİYE: Planlama sırasında; komutanın durum muhakemesini tamamlamasına ve kendi hareket tarzı hakkında bir karara varmasına imkan verecek olumlu delilin mevcut bulunması halinde, cari durum hakkında bir tahmin veya olayların olası gerçekleşmesiyle ilgili ön tahmin. Bu tahminlerin biri veya her ikisi gerçek bilgi olarak varsayılır
- assumption
- {i} üstüne alma
- assumption
- hazreti meryem'in göğe kabulü
- assumption
- {i} üstlenme
- assumption
- (isim) farzetme, sanı; havalara girme, üstüne alma; üstlenme, yüklenme, takınma, taslama
- assumption
- (Nükleer Bilimler) kabul
Related Terms
German - English
Definition of prämisse in German English dictionary
- premiss (for a logical conclusion)
- premise
- assumption
- sumption
- premiss
- Schluss (als Vorgang) (Ableiten einer Schlussfolgerung aus einer Prämisse)
- logical inference
- Schluss (als Vorgang) (Ableiten einer Schlussfolgerung aus einer Prämisse)
- inference (deriving a conclusion from a premise)
- als Prämisse vorausschicken
- to subsume