pozdan

listen to the pronunciation of pozdan
Turkish - English
from exposure
poz
{i} pose

Tom posed for a picture in front of his office building. - Tom ofis binasının önünde bir resim için poz verdi.

The couple posed for the photograph. - Çift fotoğraf için poz verdi.

poz
(Meteoroloji) poise
poz
assumption
poz
item
poz
exposure
poz
phot. exposure, exposure time
poz
pose; exposure
poz
attitude
poz
pose (of the body)
poz
posture
poz
time exposure
poz
pose, posturing, attitudinizing
poz
copy
Turkish - Turkish

Definition of pozdan in Turkish Turkish dictionary

POZ
(Osmanlı Dönemi) Fr. Fotoğraf alınırken kendine düzen vermek, tavır takınmak. Kımıldamadan durduğu halde kalmak
poz
Resim ve fotoğrafta duruş: "Yastıkları hastaya vereceğim yan oturma pozuna göre dizdim."- R. N. Güntekin
poz
Duruş
poz
Fotoğrafta objektifin açık kaldığı süre
poz
Kurum, çalım
pozdan
Favorites