power; armed force

listen to the pronunciation of power; armed force
English - Turkish

Definition of power; armed force in English Turkish dictionary

head
{i} baş

O, baş ağrısından acı çekiyor. - He is suffering from a headache.

Lee Leffingwell, Austin Şehir Konseyi'nin başkanıdır. - Lee Leffingwell is the head of the Austin City Council.

head
{i} konu başlığı
head
menba
head
başlık

Tom sadece başlıklara baktı. - Tom only glanced at the headlines.

Başlıkların okuyucunun ilgisini çekmesi gerekiyor. - Headlines are supposed to grab the reader's interest.

head
başkanlığını yapmak
head
buhar basıncı
head
{f} başı çek
head
genel başkan
head
{f} (bir şeyin) başkanlığını yapmak/başkanı olmak: Who heads this outfit? Buranın başkanı kim?
head
{f} olgunlaşmak
head
{f} -in
head
{i} pınar başı
head
{s} baştaki
head
bir

Ikeda birkaç aptalca hata yaptı ve bu yüzden ona bölüm başkanı tarafından ağzının payı verildi. - Ikeda made several silly mistakes, and so he was told off by the department head.

Bir elin nesi var, iki elin sesi var. - Two heads are better than one.

head
{s} baş ile ilgili
head
{f} başında olmak
head
{i} şef, baş, başkan: the head of the math department matematik bölümü başkanı
head
{f} başı çekmek
head
{i} köpük
head
kafa,v.başı çek: n.baş
English - English
head
power; armed force
Favorites