poverty-stricken

listen to the pronunciation of poverty-stricken
English - Turkish
çok yoksul
gariban
sefil
yoksul

Durumu iyileştirmek için on yıllardır devam eden uluslararası çabalara rağmen, savaş, hastalık ve kıtlık yoksulluk çeken ülkeyi yok etmeye devam ediyor. - War, disease, and famine continue to ravage the poverty-stricken country, despite the decades-long international effort to ameliorate the situation.

yokluk çeken
destitute
{s} muhtaç
destitute
{s} of -den yoksun
destitute
{s} fakir
destitute
açlıktan nefesi kokmak
destitute
dımdızlak
destitute
mahrumiyet
destitute
-den yoksun
destitute
çulsuz
destitute
yoksul

Sami'nin tutuklanması ailesini yoksul bıraktı. - Sami's arrest left his family destitute.

poverty stricken
çok yoksul
destitute
{s} mahrum

En kötü yalnızlık, samimi bir dosttan mahrum olmaktır. - The worst solitude is to be destitute of sincere friendship.

destitute
{s} sefil
destitute
{s} yoksun
poverty stricken
yokluk çeken
poverty stricken
zavallı
poverty stricken
sefil
poverty stricken
yoksul
English - English
Poverty-stricken people or places are extremely poor. a teacher of poverty-stricken kids. extremely poor
destitute