English - Turkish
Definition of poured out; widely spread; not restrained; copious; full; esp in English Turkish dictionary
- diffuse
- (Bilgisayar) dağılım
- diffuse
- {f} yaymak
- diffuse
- (Tıp) difüze
- diffuse
- yayılmak
- diffuse
- dağıtmak
- diffuse
- dağınık
O dağınık bir cevap verdi.
-She gave a diffuse answer.
- diffuse
- dağıl
- diffuse
- dağıl,v.yay: adj.dağınık
- diffuse
- yayıl/yay
- diffuse
- konuyu dağıtmış/yayılmış
- diffuse
- yayılma
- diffuse
- (Diş Hekimliği) yaygın, dağılmış, saçılmış
- diffuse
- {f} dağılmak
- diffuse
- {f} karıştırmak
- diffuse
- (sıfat) dağınık, dağılmış, yaygın; ayrıntılı, gereksiz ayrıntılı
- diffuse
- diffuseness yaygınlık
- diffuse
- (fiil) yaymak, dağıtmak, dağılmak, yayılmak; dökmek; karıştırmak; nüfuz etmek
Related Terms
English - English
Definition of poured out; widely spread; not restrained; copious; full; esp in English English dictionary
- diffuse
poured out; widely spread; not restrained; copious; full; esp
Hyphenation
poured out; wide·ly spread; not restrained; copious; full; espPronunciation
Resimler
History
Favorites