Tom savaş sonrası kuşağa aitti.
- Tom belongs to the postwar generation.
Bu kitap, ölümünden sonra yayımlandı.
- The book was published posthumously.
Sami polis merkezindeydi.
- Sami was at the police station.
Tom bir kaza raporunu dosyalamak için polis karakoluna gitti.
- Tom went to the police station to file an accident report.
O ona polis karakoluna gitmesini tavsiye etti fakat o gitmeye korktu.
- She advised him to go to the police station, but he was afraid to.
Tom işleri her zaman erteliyor.
- Tom is always postponing things.
Biz her zaman işe giderken postaneye yakın yürürüz.
- We always walk by the post office on the way to work.
İşler için onunla röportaj yapıldı.
- She was interviewed for jobs.
Çok sayıda öğrenci yarı zamanlı işler arıyor.
- Many students are looking for part-time jobs.
O ona polis karakoluna gitmesini tavsiye etti.
- She advised him to go to the police station.
O ona polis karakoluna gitmesini tavsiye etti fakat o gitmeye korktu.
- She advised him to go to the police station, but he was afraid to.