Hokkaido'ya hareket etmeyi bir sonraki aya erteledi.
- He postponed leaving for Hokkaido until next month.
Bu kitap, ölümünden sonra yayımlandı.
- The book was published posthumously.
Sami polis merkezindeydi.
- Sami was at the police station.
Polis karakolu nerede?
- Where is the police station?
O ona polis karakoluna gitmesini tavsiye etti.
- She advised him to go to the police station.
Ben, birkaç saatliğine ev işimi yapmayı erteledim.
- I postponed doing my housework for a few hours.
İş görüşmem ertelenince saat 3'e kadar boş boş gezdim.
- When my interview was postponed until 3, I wandered around killing time.
İşler için onunla röportaj yapıldı.
- She was interviewed for jobs.
İşler başarısız sonuçlanınca işçiler işlerini kaybettiler.
- As businesses failed, workers lost their jobs.
O ona polis karakoluna gitmesini tavsiye etti fakat o gitmeye korktu.
- She advised him to go to the police station, but he was afraid to.
O ona polis karakoluna gitmesini tavsiye etti.
- She advised him to go to the police station.