postalama

listen to the pronunciation of postalama
Turkish - English
mailing
posting
postalamak
mail

Tom went to the post office to mail a letter. - Tom bir mektup postalamak için postaneye gitti.

He went to the post office to mail the letter. - Mektubu postalamak için postaneye gitti.

postalamak
{f} post

He went to the post office to mail the letter. - Mektubu postalamak için postaneye gitti.

Tom went to the post office to mail a letter. - Tom bir mektup postalamak için postaneye gitti.

postala
(Bilgisayar) post to
postalamak
(Politika, Siyaset) ship
postala
{f} mail

Can you mail this letter for me? - Benim için bu mektubu postalayabilir misiniz?

Please don't forget to mail the letters. - Lütfen mektupları postalamayı unutma.

postala
{f} post

Please don't forget to post this letter. - Lütfen bu mektubu postalamayı unutma.

I got my son to post the letters. - Oğluma mektupları postalattım.

postala
{f} mailed

Dan mailed Linda's scandalous pictures to a local TV station. - Dan yerel bir televizyon istasyona Linda'nın skandal fotoğraflarını postaladı.

I forgot to put on the stamp before I mailed the letter. - Mektubu postalamadan önce pul yapıştırmayı unuttum.

postala
{f} posted

I will send you the post which Tom posted on Facebook yesterday. - Tom'un dün Facebook'ta postaladığı postayı sana göndereceğim..

I can't figure out how to delete what I just posted. - Postaladığım şeyi nasıl iptal edeceğimi anlayamıyorum.

postalamak
clap
postalamak
send off
postalamak
bundle off
belge postalama
(Bilgisayar) document posted
direkt postalama
(Ticaret) direct mailing
postalamak
to mail, post
postalamak
to post, to mail; to send away, to send off, to dismiss, to sack
Turkish - Turkish
Postalamak işi
postalamak
Postaya vermek
postalamak
Herhangi bir sebeple birini yanından uzaklaştırmak
postalama
Favorites