Geriye dönüp bakıldığında, belki de o fotoğrafı benim bloğa koymamalıydım.
- In retrospect, maybe I shouldn't have posted that photo in my blog.
Belki de bir anlaşma yapabiliriz.
- Maybe we can make a deal.
Belki bir ressam olabilirim.
- Maybe I should become a painter.
Belki Tom'un nereye gittiğini bulmama yardımcı olabilirsin.
- Maybe you can help me find out where Tom went.