Geriye dönüp bakıldığında, belki de o fotoğrafı benim bloğa koymamalıydım.
- In retrospect, maybe I shouldn't have posted that photo in my blog.
Belki bu dünya başka bir gezegenin cehennemi.
- Maybe this world is another planet's Hell.
Sanıyorum, belki de Tom ve ben arkadaş olabiliriz.
- I think that maybe Tom and I could be friends.
Belki onlar mutlu olabilirler.
- Maybe they can be happy.