Definition of positively affecting the mind, confidence or will in English Turkish dictionary
- moral
- namuslu (cinsel açıdan)
- moral
- faziletli
- moral
- aktöreli
- moral
- alınacak ders
Bu hikayeden alınacak dersi anladın mı?
-Did you understand the moral of this story?
Bu hikayeden alınacak ders nedir?
-What's the moral of this story?
- moral
- ahlaklı
- moral
- tinsel
- moral
- kıssadan hisse
- moral
- {s} ahlâklı
- moral
- iyilik veya fenalık yapmaya muktedir
- moral
- {s} törel
- moral
- {s} ahlak kurallarına uyan
- moral
- (isim) ahlâk dersi, kıssadan hisse, medeni cesaret
- moral
- {i} medeni cesaret
- moral
- ahlak
Papazın vaazları seni sıkabilir fakat onlar ahlaken iyi örnektir.
-The pastor's sermons may bore you, but they are morally edifying.
Sana sık sık sigara içme,o şekilde sigara içme deniliyorsa, düşünmeye başla, belki sigara içmek toplum ahlakına ya da bir şeye yönelik tehdittir.
-When you are constantly told no smoking, no smoking like that, you start thinking, maybe smoking really is a threat to public morals or something.
- moral
- olasılı
- moral
- doğru
Ahlak anlayışının seni doğru olanı yapmaktan alıkoymasına asla izin verme.
-Never let your sense of morals prevent you from doing what is right.
Ahlaki evrenin yayı uzun, ancak adalete doğru eğilir.
-The arc of the moral universe is long, but it bends toward justice.
- moral
- düstur
Related Terms
Definition of positively affecting the mind, confidence or will in English English dictionary
- moral