positionen

listen to the pronunciation of positionen
German - Turkish
mevkisi
mevkin
English - Turkish

Definition of positionen in English Turkish dictionary

items
(Bilgisayar) öğe

Değerli öğeleri araçta bırakmayın. - Do not leave valuable items in the vehicle.

İstek listendeki öğelerden biri satlıktır. - One of the items on your wish list is on sale.

stands
tribün

Binlerce destek çığlıkları tribünlerden duyulabildi. - Thousands of supporting cries could be heard from the stands.

items
(Bilgisayar) öğeleri

Değerli öğeleri araçta bırakmayın. - Do not leave valuable items in the vehicle.

Güçlü rüzgarlar güvensiz öğeleri uçurabilir. - Strong winds can blow away unsecured items.

items
(Bilgisayar) öğeler

Güçlü rüzgarlar güvensiz öğeleri uçurabilir. - Strong winds can blow away unsecured items.

Masanızdaki şu öğelerden hangisini görüyorsunuz? - Which of these items do you see on your desk?

items
parçalar

Kırılabilir bu parçalar bütün risklere karşı sigortalanmalıdır. - These fragile items must be insured against all risks.

Bu parçaları elde etmesi oldukça zordur. - These items are rather hard to obtain.

positions
durumlar
items
(Nükleer Bilimler) malzeme kalemleri