portreler

listen to the pronunciation of portreler
Turkish - English
portraits

Tom likes to photograph landscapes; Mary prefers portraits. - Tom manzara fotoğrafları çekmeyi seviyor; Mary portreleri seviyor.

I'm looking for a school where I can paint portraits. - Portreleri çizebileceğim bir okul arıyorum.

plural of portrait
portre
portrait

This is a portrait of my late father. - Bu, rahmetli babamın bir portresi.

That portrait reminds me of someone I knew a long time ago. - O portre bana uzun süre önce tanıdığım birini hatırlatıyor.

portre
likeness
portre
portraiture
Turkish - Turkish

Definition of portreler in Turkish Turkish dictionary

portre
Bir kimsenin, bir şeyin sözlü veya yazılı tasviri
portre
insan yüzünü gerçekçi anlayışla betimleyen resim ya da heykel yapıtı
portre
Bir kimsenin yağlı boya, suluboya, karakalem vb. bir yolla yapılmış resmi
portre
Bir kimsenin, bir şeyin sözlü veya yazılı tasviri: "Milliyet'in eski pazar eklerinde on beş hafta boyu portreler yazmıştım."- H. Taner
portre
Bir kimsenin yağlı boya, suluboya, karakalem vb. bir yolla yapılmış resmi: "Biri ötekinin portresini yapıyor, biri kitap okuyor ve öteki notlar alıyor."- P. Safa