She's the French ambassador to Portugal.
- Portekiz'in Fransız büyük elçisidir.
The German national team dismantled Portugal.
- Alman milli takımı Portekiz'i dağıttı.
Angola was once a Portuguese territory.
- Angola bir zamanlar bir Portekiz bölgesiydi.
He speaks Portuguese.
- O Portekizce konuşur.