Although Go is probably the most popular Japanese game in my country, at most only a few university students know it.
- Go büyük ihtimalle benim ülkemdeki en popüler Japon oyunu olsa da o bile bazı üniversite öğrencileri dışında pek bilinmiyor.
She is very popular among the students.
- Öğrenciler arasında çok popüler.
Thanks to the amusement park built last year, the city has become popular.
- Geçen sene kurulan lunapark sağolsun şehir popüler oldu.
She is very popular among the students.
- Öğrenciler arasında çok popüler.
Roger Miller's Dang Me was a hit with country music fans and with popular music fans too. It sold millions of copies.
- Roger Miller'ın Dang Me'si Amerikan folk müziği fanatikleri arasında ve popüler müzik fanatikleri arasında da bir liste başıydı. O miyonlarca adet sattı.
As is often the case with educated people, he likes classical music better than popular music.
- Genellikle eğitimli insanlarda olduğu gibi o klasik müziği popüler müzikten daha çok seviyor.
Tom was the most unpopular boy in high school.
- Tom lisede en popüler olmayan çocuktu.
It's an unpopular idea.
- O popüler olmayan bir fikir.