poor or mediocre; as, an inferior quality of goods

listen to the pronunciation of poor or mediocre; as, an inferior quality of goods
English - Turkish

Definition of poor or mediocre; as, an inferior quality of goods in English Turkish dictionary

inferior
(sıfat) aşağı derecede, aşağı, alt, ast, değersiz, bayağı, kalitesiz
inferior
(Tıp) inferiyor
inferior
aşağı derecede olan kimse
inferior
{i} aşağı derecede olan şey
inferior
alt

Bu yüzden, geçici işçiler kötü şartlar altında çalışıyorlar. - For that reason, temporary workers are working under inferior conditions.

inferior
ast
inferior
rütbe ve mevkice küçük kimse
inferior
ikinci derecede
inferior
(to ile) aşağı
inferior
aşağı

Onun bir aşağılık kompleksi var. - He has an inferiority complex.

Birinden daha aşağıda olduğunu hissetmek için hiçbir neden yoktur. - There is no reason for you to feel inferior to anyone.

inferior
i. aşağılık, aşağı derecede olan kimse veya şey.s. aşağı; adı, bayağı; mevki veya rütbede aşağı; ikinci derecede, ehemmiyeti az; (astronomi) güneş ve dünya arasında olan; ufkun altında olan; (botanik) başka organın altında yetişen, alt; (matbacılık) harflerin veya satırların altına dizilen
inferior
harflerin veya satırların altına dizilen
inferior
(Diş Hekimliği) Lt. alt; superior'un tersi
inferior
başka organın altında yetişen
inferior
{i} ast olan kimse
inferior
{s} değersiz
English - English
inferior