O, yeni bir politika izlemeye karar verdi.
- He had decided on a new policy.
Amerika bir zamanlar soyutlanma politikasını tercih etti.
- America once favored a policy of isolationism.
Google Translate, Ubuntu Çevirileri için yeterince iyi değildir. Ayrıca bu, Ubuntu ilkesine de aykırıdır.
- Google Translate is not good enough for Ubuntu Translations. Furthermore, this is against Ubuntu policy.
Sigorta poliçesini daha dikkatli okumalıydım.
- I should have read the insurance policy more carefully.
Senin planın bizim politikamızla uyumlu değil.
- Your plan is not in line with our policy.
Dan'ın hayat sigortası poliçesi vardı.
- Dan had a life insurance policy.
Biz sigorta şirketine poliçemizin şartlarını ihlal ettiği için dava açtık.
- We sued the insurance company because it violated the terms of our policy.
Bu bizim ilkelerimizi ihlal eder.
- That would violate our policy.
Google Translate, Ubuntu Çevirileri için yeterince iyi değildir. Ayrıca bu, Ubuntu ilkesine de aykırıdır.
- Google Translate is not good enough for Ubuntu Translations. Furthermore, this is against Ubuntu policy.
These bitter accusations might have been suppressed, had I with greater policy concealed my struggles, and flattered you.
... president's policies, middle-income Americans have been buried. They're ' they're just ...
... under the policies of a president who has not understood what it takes to get the economy ...