Bir polis memuru onunla konuşuyor.
- A police officer is talking to her.
Polis memuru düdüğünü çaldı.
- The police officer blew his whistle.
O, bir polis memuru oldu.
- She became a police officer.
Bir polis memuru onunla konuşuyor.
- A police officer is talking to her.
Bir polis memuru olduğunu Tom'a söyleme.
- Don't tell Tom you're a cop.
Polisler binanın içine gaz bombaları attılar.
- The cops threw tear-gas bombs into the building.
Polisler Tom'un kim olduğunu biliyor.
- The cops know who Tom is.