Turkish - English
Definition of polen in Turkish English dictionary
- bot. pollen
- pollen
Tom has a pollen allergy.
-Tom'un polen alerjisi var.
Just how well can masks block the, even smaller than pollen, yellow sand dust? I think it much more of a nuisance than pollen.
-Maskeler sarı kum tozunu,polenlerden dahada küçük,ne kadar iyi engelleyebilir?Sanırım o polenden oldukça daha fazla bir baş belasıdır.
- polen analizi
- (Arılık) pollen analysis
- polen tanesi
- (Botanik, Bitkibilim) pollen grain
- polen bilimi
- (Arılık) palynology
- polen bitkisi
- (Arılık) pollen plant
- polen borusu
- pollen tube
- polen dağıtıcısı
- (Arılık) pollen dispenser
- polen fırçası
- (Arılık) pollen brush
- polen fırçası
- (Arılık) pollen comb
- polen fırçası
- (Arılık) antenna comb
- polen getiren
- (Botanik, Bitkibilim) pollinator
- polen ikame yemi
- (Arılık) pollen substitute
- polen kalıbı
- (Arılık) pollen mould
- polen kalıbı
- (Arılık) pollen pellet
- polen katkılı yem
- (Arılık) pollen suplement
- polen kesesi
- pollen sac
- polen küreciği
- (Arılık) pollen load
- polen presi
- (Arılık) pollen hippers
- polen presi
- (Arılık) pollen press
- polen sepeti
- (Arılık) pollen basket
- polen tarağı
- (Arılık) pollen rake
- polen taşıyan
- (Botanik, Bitkibilim) pollinator
- polen taşıyıcı
- (Botanik, Bitkibilim) pollinator
- polen tuzağı
- (Arılık) pollen trap
- polen yayarak döllemek
- pollinate
- polen yaymak
- pollinate
- polen yerleştirici
- (Arılık) pollen insert
- polen üreten
- polliniferous
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of polen in Turkish Turkish dictionary
- Çiçek tozu