point blank.

English - Turkish

Definition of point blank. in English Turkish dictionary: aşikar; Doğrudan doğruya; yakından; Doğrudan doğruya atılabilecek kadar yakın; Doğrudan doğruya hedefe yapılan atış; Açık olarak; Yatay olarak atılan; yakın menzilli; kesin; çok yakın geçen; dolaysız; yatay olarak ateşlenen; yakın mesafeden yapılan; açık; yatay olarak; kesin olarak; doğrudan doğruya; dolaysız olarak; açıkça; çok yakından; tereddüd etmeden
pointblank: çok yakından
pointblank: yatay olarak
pointblank: kesin
pointblank: açık
pointblank: açıkça
pointblank: yakın mesafeden yapılan
pointblank: yatay olarak ateşlenen
pointblank: yakın menzilli
pointblank: tereddüd etmeden
pointblank: çok yakın geçen
pointblank: dolaysız
pointblank: dolaysız olarak
pointblank: doğrudan doğruya
pointblank: kesin olarak

English - English

Definition of point blank. in English English dictionary: pointblank
We had many hot discussions on the topic, and it ended by my refusing pointblank to marry Miss Sherman at all.; The distance between a gun and a target such that it requires minimal effort in aiming it. In particular no allowance needs to be made for effects of gravity, target movement or wind in aiming the projectile; Horizontally (as the angle at which a projectile is launched); directly or straight (at the target); Directly; bluntly; without pretense or caution
I asked him point blank whether he was cheating on his wife.; (shoot a weapon) at close range; straightforward, direct

point blank.

Hyphenation

point blank

History

Favorites