Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
English - Turkish
Definition of plural of item in English Turkish dictionary
- items
- (Bilgisayar) öğe
Bu listedeki öğelerden birini seçin.
-Pick one of the items on this list.
Tepside beş öğe var, bunlardan üçü anahtar.
-There are five items on the tray, three of which are keys.
- items
- (Bilgisayar) öğeleri
Değerli öğeleri araçta bırakmayın.
-Do not leave valuable items in the vehicle.
Güçlü rüzgarlar güvensiz öğeleri uçurabilir.
-Strong winds can blow away unsecured items.
- items
- (Bilgisayar) öğeler
Masanızdaki şu öğelerden hangisini görüyorsunuz?
-Which of these items do you see on your desk?
İstek listendeki öğelerden biri satlıktır.
-One of the items on your wish list is on sale.
- items
- parçalar
Kırılabilir bu parçalar bütün risklere karşı sigortalanmalıdır.
-These fragile items must be insured against all risks.
Bu parçaları elde etmesi oldukça zordur.
-These items are rather hard to obtain.
- items
- (Nükleer Bilimler) malzeme kalemleri
Related Terms
English - English
Definition of plural of item in English English dictionary
- items
plural of item
Hyphenation
plu·ral of i·temTurkish pronunciation
plûrıl ıv aytımPronunciation
/ˈplo͝orəl əv ˈītəm/ /ˈplʊrəl əv ˈaɪtəm/
Resimler
Favorites