Beş kere beş yirmi beştir.
- Five times five is twenty-five.
Dört kere beş 20'dir.
- Four times five is 20.
Tom'un menüye bakmasına gerek yoktu çünkü daha önce o restoranda defalarca bulunmuştu.
- Tom didn't need to look at the menu because he'd been to that restaurant many times before.
Savaş alanında defalarca kefeni yırttı.
- He cheated death many times on the battlefield.
Bu ilaçlardan günde üç kez alınmalı.
- These medicines should be taken three times a day.
Otobüs her gün kaç kez çalışır?
- How many times does the bus run each day?
A, B'nin 5 katı kadar uzundur.
- A is 5 times as long as B.
O, benim kazandığımın üç katı kadar çok kazanıyor.
- He earns three times as much as I do.
Viking zamanında, Grönland bugünkünden daha yeşildi.
- In Viking times Greenland was greener than today.
Seni gerçekten ilginç bulduğum zamanlar var.
- There are times when I find you really interesting.
Güzel günlerimiz oldu.
- We did have some good times.
Eski günlerdeki gibi sohbet etmek iyiydi. Bir ara yine konuşalım.
- It was good chatting like old times. Let's talk again some time.
Bunu birkaç kez denedim.
- I tried that a couple of times.
Birkaç kez denedi, ancak başarısız oldu.
- He tried several times, but failed.
Beş çarpı iki ona eşittir.
- Five times two equals ten.
Dört çarpı beş yirmidir.
- Four times five is twenty.
Devir kötü. Güçlü olmaya çalış!
- Times are tough. Try to be strong!
O kale eski antik çağda inşa edilmiştir.
- That castle was built in ancient times.
Diaoyu adaları çok eski çağlardan beri Çin toprağı olmuştur.
- The Diaoyu Islands have been Chinese territory since ancient times.