plural form of life

listen to the pronunciation of plural form of life
English - Turkish

Definition of plural form of life in English Turkish dictionary

lives
i., çoğ., bak. life
lives
ömürler

Böylece, evlenmediler ve mutlu mesut ömürlerinin sonuna kadar yaşadılar. - And so they didn't marry and they lived happily until the end of their lives.

İçe dönük kimselerin dışa dönük kimselerden daha kısa ömürleri mi var? - Do introverts have shorter lives than extroverts?

lives
hayatlar

Tehlikeli yolculukta hayatlarını riske attılar. - They risked their lives on the dangerous trip.

Lincoln'un ebeveynleri tüm hayatları boyunca fakir kaldılar. - Lincoln's parents remained poor all their lives.

form of life
(Sosyoloji, Toplumbilim) yaşam biçimi (wittgenstein)
lives
yaşam

Karıncaların yaşamını önemsiz sayma. - Don't think little of the ants' lives.

Tom'un sorunu kendi dünyasında yaşamaktır. - Tom's problem is that he lives in his own bubble.

lives
live yaşa
English - English
lives
plural form of life

    Hyphenation

    plu·ral form of life

    Turkish pronunciation

    plûrıl fôrm ıv layf

    Pronunciation

    /ˈplo͝orəl ˈfôrm əv ˈlīf/ /ˈplʊrəl ˈfɔːrm əv ˈlaɪf/
Favorites