Babamın bana verdiği bu saatten memnunum.
- I am pleased with this watch my father gave me.
Erkek kardeşim sınav sonucundan çok memnundu.
- My brother was very pleased with the examination result.
Seni memnun ettim, değil mi?
- I pleased you, right?
Yağmura rağmen bu yolculuk beni çok memnun etti, genel olarak.
- In spite of the rain, this trip very much pleased me, on the whole.
Tom çok keyifli olacak.
- Tom will be so pleased.
Tom keyifli görünmüyordu.
- Tom didn't look pleased.
Ben senin hoşnut olacağını düşündüm.
- I thought you'd be pleased.
Ben senin hoşnut olmandan memnunum.
- I'm glad you're pleased.
Davranışından memnun olmaktan uzağım.
- I am far from pleased with your behavior.