plausibel

listen to the pronunciation of plausibel
German - Turkish
akla uygun, makul
{plau'zi: bıl} akla yatkın, inandırıcı, mâkul
akla uygun
English - Turkish

Definition of plausibel in English Turkish dictionary

feasible
{s} uygulanabilir

Tom Mary'nin planının uygulanabilir olduğunu düşünmüyor. - Tom doesn't think Mary's plan is feasible.

Bu plan uygulanabilir mi? - Is this plan feasible?

feasible
{s} yapılabilir
feasible
{s} mümkün

İlk bakışta, Tom'un önerisi mümkün görünüyordu. - At first blush, Tom's suggestion seemed feasible.

Bence bu mümkün. Denemeli miyiz? Her zaman hayal kurabiliriz. - I think it's feasible. Should we try? We can always dream...

feasible
muhtemel
feasible
gerçekleştirilebilir
feasible
olası
feasible
mantıklı
feasible
olanaklı
feasible
fizibıl
convincingly
ikna edici bir şekilde

Avukat müvekkili adına ikna edici bir şekilde konuştu. - The lawyer spoke convincingly on behalf of his client.

Alman futbol takımı ikna edici bir şekilde Brezilya'yı yendi. - The German soccer team beat Brazil convincingly.

feasible
feasibility study ön hazırlık çalışması
feasible
feasibly mümkün olacak su
feasible
tatbik kabiliyeti
feasible
ity uygulama imkanı
feasible
(Askeri) OLURLU
feasible
tatbik edilebilir